17 Ekim 2012 Çarşamba


misss gibi hayalimissss

Çocukluğum yeşilçam'ın en nadide eserlerinden olan “neşeli günler “ve “aile şerefini “bir milyon kez izlemekle geçti .( hala psiko gibi bir çok filmi her gün izlemekteyim ana kanallarda pek mümkün olmayınca çareyi ya nette ya da izleyicisi bir hayli az olan kanallarda buluyorum )öyle bir hal aldı ki bu durum  aklımda olmayan bir cümle yok ezbere bağladım .Aile bağlarının çok güçlü ele alındığı ve paranın fonda kaldığı bu tarz filmleri hayatıma uyarlamayı görev edinirdim.Fakir olalım , kalabalık olalım ama huzurumuz hiç eksik olmasın ,kahkahalar evi çınlatsın evdeki eksiklikler çok olsun ama azar azar alalım bendeki acıya meyil o yaşlarda belli etmiş kendini ama farkındalık söz konusu değil . Hatta var mısın  yok musun yarışma formunu doldururken allah’ım nolur bana dönmesinler naparım ben o parayı nerede harcarım gibi bir düşüncesi olan ben ilk 5 e girerim anormallikte.Annemin öldüren baskısıyla gönderdim zaten asla kendi tercihim değil bir keresinde de biçki dikiş kursuna göndermişti bir ısrar bir kıyamet zaten körüm benim gibi adam ne yapar orada.Hocamız beni ve saz arkadaşlarımı hiç sevmemişti ,bizde ona bayılmıyorduk zaten....
Aile iletişimine  hep önem verdim, bir arada olmayı vakit geçirmeyi görev edinmeyi bir türlü beceremesem de bir kaç kadeh şarap sonrası bunu dram yapıp hüngürrrrr hüngür ağladığımı söyleyen çoktur .Max ‘i düşünüyorum adam evlilik için yaratılmış öyle ki bu kurumun ucundan ve bucağından geçmeyen beni bir yılda evliliğe hazır hale getirdi ,planlarda bir değişiklik olsa beyninin etini yiyorum o derece hazırım.Tatlı, az öz tasarımla renklendirilmiş  bir evimiz olsun , yavrularımız ( 3,4,5 ) kitaplarım , sıcak içecek türleri bir de bazen sosyal aktivitelere ayrılacak aile sosyal bütçesi…Başka ne isteyebilir ki insan ..(kişisel masraflarımı hiç hesaba katmıyorum o zaman işin büyüsü bozuluyor ) 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder