22 Ağustos 2012 Çarşamba

Babalar ve kızları !!

Zor bir hayatı olmuş babamın.küçük yaşta annesi ölünce Trabzon-Sakarya serüveni başlamış.Büyükbabamın ikinci evliliği öz-üvey kardeşler (ki bundan bana hiç bahsedilmedi 20 li yaşlarımda öğrendim)
tam 8 kardeşler….
Çalışkandır mücadele ve sorumluluktan kaçmaz.13 yaşında kendine ait bir dükkanı varmış minik bir esnaf.
Askerden gelince canım anneciğim ile evlenirler (harika bir hikayeleri var) akabinde aile hayatı .

Babama bakınca aile hayatının geç edinilmişliği ve annenin yokluğu okunur gözlerinden. Az bilgi verir, çoğu zaman bilemezsiniz ne düşündüğünü... Fevridir çabuk parlar, sözleri yerle bir edicidir.bunlara karşın gram kin duygusu yok, sözlerinin pişmanlığı ise çok.
İlginç bir kişiliği var; geç getirdiğimiz su ya da kürdan için fırtınalar koparan gemileri yakan bu adama iç dünyanı rahat rahat açarsın (gönül işleri de dahil) desteğini öyle bir hissettirir ki sapasağlam hissedersin bir tek babam olsun bana bir şey olmaz dedirtecek türden.
Hayretle gözlemlerim... Babam bu kadar güçlü olmayı nasıl başarıyor, 28 yaşında olmama karşın nasıl hala küçük kızı gibi hissetmemi sağlayabiliyor, en ufak aile desteği almamasına rağmen nasıl bu desteği sonuna kadar verebiliyor?

Anlıyorum ki çatık kaşlarının memnuniyetsiz tavırlarının ardına saklanan babam bizi çok seviyor. En ufak problemimiz uykularını kaçırmaya yetiyor.


Sonra diyorum ki !!! 13-63 yaş arası 1 hafta bile tatil yapmadan çalışmış amacı sadece bizi mutlu etmek olan bu adam dünyanın en iyi babası… Bazen psikoca asabi olsa da onun varlığı = aile olmanın huzurun tek anahtarı.



İyi ki varsın canım babam ….! Seni çok seviyorum… (tıp kı tüm minik kızların babalarını çok sevdiği gibi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder